Kafayı Usturaya Vuracağım

Son zamanlarda bakıyorum da bazı kulüplerin sosyal medya ekipleri teknik direktörlerden daha çok çalışıyor. 

Reklam yazarı gibi de yaratıcılar. 

O ona saydırıyor, öbürü diğerine giydiriyor.  

Gözlemim bu durumun da etkisiyle taraftarlar arasında gerilimin gün geçtikçe arttığı yönünde.

E bilirsiniz filler tepişir çimenler ezilir. 


Ben düşüncelerimi sizinle paylaşırken, hızıyla Formula 1’i sollayan futbol gündeminde Beşiktaş’ın federasyona seslenişi vardı. Hatayspor ve Gaziantep FK‘nın oynadığı bütün maçların geçersiz sayılmasını istiyorlar.

Neden?

Beşiktaş istiyor ki, Fenerbahçe ile puanları eşitlensin, Galatasaray‘la 3 puan fark kalsın.

Aynı durum Galatasaray ya da Fenerbahçe’nin başına gelse, onların da itiraz edeceğinden eminim ama ispatlayamam.

Böyle bir kararın alt tarafta hangi takımları etkileyeceğine bakan yok. Herkesin gözü yükseklerde.

Federasyonun işi kolay değil. Her karar birine yarıyor, diğerini yaralıyor.

Talimat neyse uygula yoluna bak, herkesi memnun edemezsin.


Sanki hiç derdimiz yokmuş gibi MHK Başkanı Lale Orta bir görüntüyü maç özetine ekletince kızılca kıyamet yine kopuverdi.

Aaah ah! İlk düğmeyi yanlış iliklediğinde iki yakan bir araya nasıl gelsin?

Bir kere şuna inanın. Görüntü saklamak mümkün olamaz. 

1- Koca kanalda her takıma sempati duyan yönetmen de vardır, kameraman da, yönetici de. 

2-Programcılar biz hangi görüntüyü izlediysek onun üzerinden yorum yaparlar. Kamera kayıtları naklen yayın aracındadır.

Söz konusu görüntü (DonkZaniolo) Kasımpaşa – Galatasaray maçından sonra  gündem olduğu için yönetmen, Lale Orta’nın sözünü ettiği görüntüyü aramamış. (Bazı pozisyonların ortalığı sarsma ihtimali olduğundan her kamera kaydı didik didik edilir) 

Kayıtta var ve bu kayıt Lale Orta’nın isteği üzerine bulunup çıkarılıyor, özete ekleniyor.

Olay bu. 

Geçen sezon yayıncı kuruluşta yorum yapan MHK başkanı Lale Orta bu teknik detaylara sahiptir diye düşünüyorum. 

Bilemiyorum ama tepeden inmek yerine,  daha diplomatik bir yol bulunabilirdi gibi geliyor bana. 

Unutuyorlar, define avcıları öküz altında buzağı arıyorlar.

Ne yazık ki takımının hakkını savunanlar o kadar bağıra çağıra konuşuyor ki, ateşi körüklüyorlar. 

Sonuçta savaş baltaları bir kez daha topraktan çıkıyor, tamtamlar çalınıyor.

Yanlış anlamayın. Sizi bu ligin adil olduğuna inandırmaya çalışmıyorum, “Baktığınız yerden adalet  değil kaos çıkar” diyorum.  

Biliyorsunuz ama bir kez daha hatırlatayım…

Çeke çeke o kadar gerildi ki gemiyi limana bağlayan halatlar, bu kadar gerersen eninde sonunda kopar. 


Kendi kendime dedim ki, bireysel olarak bir şey yapayım.  Bu kaosun sonuçlarına dikkat çekeyim.

Ne yapayım, ne yapayım derken aklıma bir fikir geldi.

Futbolu izlenmez hale getiren kim varsa protesto etmek için, ekrana saçlarımı sıfıra vurarak çıkayım.

Hanıma anlattım “saçların çok güzel” diyerek kibarca racon kesti.  

Ama evde son “son sözü” ben söylerim. Dedim ki; “peki karıcım” 

Hem sonra dertlenmesi gereken ben miyim ya? Futbolun esas aktörleri düşünsün.

Son Yayımlananlar