Süpermen’in Los Angeles’a Uçuşu

4 kez NBA şampiyonu, 1 kez normal sezonun en değerli oyuncusu, 3 kez NBA Finalleri En Değerli Oyuncusu ve 15 kez All-Star Shaquille O’Neal efsanevi kariyerini inşa ederken elde ettiği pek çok başarıyı sarı mor forma altında eski ismiyle Staples Center’da Los Angeles Lakers için savaşırken kazandı.

“Büyük Aristo” Shaq’ı ,çok sevdiği ve günümüzde de yaşamaya devam ettiği Orlando şehrinden ayıran, Orlandoluların ona tepki göstermesine neden olan ve Magic içerisinde oluşan küçük çaplı krizin asıl sebebi ne? Güvendiği insanlar tarafından hayal kırıklığına uğrayan Shaq ile Jerry West görüşmesinin detayları neydi? 90’ı yılların ortasında müthiş bir çekirdek oluşturan ve Michael Jordan’lı Bulls’u eleyerek 95’te NBA Finallerine yükselen Magic’te her şey nasıl oldu da birden tersine döndü? Shaquille O’Neal ile çok sevdiği, yönetim ve medya karşısında arkasında durduğu Penny Hardaway’in arasının açılmasının nedeni ne?

 

ShaquilleO’Neal 92’ NBA Draftında Magic tarafından 1. Sıradan seçilmişti. Shaq henüz lige girmeden tüm Amerika’nın dikkatini çekmişti. 92 Olimpiyatlarında Amerika Birleşik Devletleri’nin kurduğu rüya takımda yer almanın kıyısından dönmüştü. O dönem O’Neal yerine rüya takıma ChristianLaettner seçilmişti. ShaquilleO’Neal o günleri şöyle anıyor: “Çok sinirlenmiştim. Aşırı derecede kıskanıyordum. Ama bunun için ağlamayacaktım. Sonrasında daha güçlü ve patlayıcı olabileceğimin farkında varmalıydım. Zaten Laettner kolejde oyunun temellerini benden daha iyi uyguluyordu. Duke’ta benim LSU’da yaptığımdan daha büyük bir etki oluşturdu. Kolejde benden daha iyiydi. Bu olayın sadece beni oyuncu olarak daha iyi hale getirdiğini düşünüyorum.”

Shaquille O’Neal, New Jersey’de küçük bir çocukken hayal ettiği gibi Superman’di. Orlando Magic ise bu hayalin genişletilmiş haliydi. Ancak Magic’in itibara ihtiyacı vardı ve bu görev Superman Shaq’a düşüyordu.

Shaq’ın her şeyden önce yaşadığı topluma ve çevreye alışması gerekiyordu. Yavaş yavaş kendisine yeni bir çehre kazandırması gerekiyordu. “Orlando’ya ilk gittiğim zamanlarda kendimi baskın bir karakter olarak tanıtmak istemiştim” diyor Shaq. Gücü ve bedeniyle diğerlerini korkutmanın önemli bir şey olduğunu düşünen Shaq, diğerlerinin üzerine gelirken iki kere düşünmesini istiyordu. Orlando’da ilk zamanlarında zenginliğin sınırlarını sonuna kadar zorlamaya çalışan bir çaylaktı o. En sevdiği oyunu bir ürünü satın almak ve onu daha büyük hale getirene kadar para harcamaktı. Shaq’ın dostları onun için mükemmel bir ev bulmuştu fakat bazı sorunlar vardı. Evin pek çok alanı Büyük Aristo Shaq için çok küçük kalıyordu. Eve sığamayan Superman için orası yalnızca bir bekleme tankıydı.

Yoldan geçerken eskici pazarında gördüğü Ford Fairlane’i 3.000 dolar karşılığında satın alan Shaq, aracın üzerinde oldukça fazla oynamalar yaparak baştan aşağı kendi istediği tarzda modifiye etmişti. Modifikasyon işlemi için tam 60.000 dolar harcayan Shaq artık o araca Hoop-D diyecekti.

Windermere’de Isleworth sitesinde gezintiye çıkan Shaq, siteyi ve evi oldukça beğenmişti. Ev suyun hemen üzerindeydi, güvenliği vardı ve tam Shaq’a göre tasarlanmış devasa odalara sahipti. Evi satın alırken oldukça tutumlu davranan Shaq, parayı düşürebilmek için birkaç imzalı forma, resim ve bilet vermişti. Evi aldıktan sonra yine kendisine göre değişiklikler yapan Shaq için orası artık “Disney Dünyası”ydı. Eve gelenlere böyle söylüyordu, evden çıktığında ise “Evet, gerçek dünyaya geri döndük” diyerek eğleniyordu. İlerleyen senelerde hayatı hala bir çocuk gibi yaşama konusundaki ısrarcılığı ile sorgulanan Shaq, “Bazen ‘Big’ filminde Tom Hanks’in canlandırdığı karakter gibi hissediyorum. Ama benim hayatım bir film değil. Tekrar yetişkin olabileyim diye fal makinesini bulmak için Coney Adası’na gitmek zorunda değilim” cevabını veriyordu.

Hayatı istediği gibi yaşamayı seviyordu Shaq, göz önünde olmayı ve insanlarla şakalaşmaya bayılıyordu. Bu durum çocukken de böyleydi, şu sıralar profesyonel televizyon programcılığı yaparken de böyle. Orlando’da ilk yıllarında Turkey Lake Park önünden geçen Shaq, orada basketbol oynayan çocukları fark etmiş ve onları izlemeye koyulmuştu. Oyunları hoşuna giden Shaq, daha fazla dayanamayıp çocukların arasına girmiş ve onlarla kahkahalar eşliğinde basketbol oynamıştı. Böyle şeyler yapmayı seviyordu, karşılarında basketbol oynayanın Magic pivotu olduğunu anladıklarında çocuklarla epey gülüyordu. İnsanlarla konuşmayı seviyordu ve kesinlikle eğlenmeyi çok iyi biliyordu.

İnsanlarla iyi geçinmeyi seven Shaq, bu konu hakkında “NBA’deki ilk birkaç senemde herkesi memnun etmeye çalışmıştım. Ne yazık ki bu işe yaramadı.” diyecekti.

Magic ile ilk sezonunda 23.4 sayı 13.9 ribaund ortalamaları ile oynayan Shaq, hala pek çok şeyi yeni yeni öğreniyordu. Magic sezonu %50 galibiyet derecesi ile tamamlamış ve geçen sezona göre 21 galibiyet daha fazla almayı başarmıştı. Çaylak Shaq ise 11 yıl sonra bir sezonda 1.000 sayı ve 1.000 ribaund barajını aşan ilk çaylak olmuştu.

Sezon sonra erdiğinde 93’ NBA Draftı için Magic’in ilk sıradan seçim yapma şansı lotarya öncesi 1/66’ydı fakat mucize gerçek oldu ve birinci sıradan seçme hakkı Magic’in oldu. Magic, birinci sıradan Chris Webber’i seçmek istiyordu ve tüm NBA buna kesin gözüyle bakıyordu. Ancak Superman’in başka planları vardı. Dönemin Magic genel menajerinin yanına giden Shaq, “Dinleyin, Webber’i istediğinizi biliyorum ama sizin ilacınız Penny Hardaway. Blue Chips film setinde tanıştık. Bizi aynı yere koyarsanız Magic ve Kareem gibi olabiliriz.” Diyecekti. Minik bir es veren Shaq. Sözlerine şu şekilde devam ediyor “Eğer Penny’i buraya getirmezseniz, ben de başka şeyler düşünmek zorunda kalabilirim.”

Draft sonrasında Webber’i seçen ancak hemen akabinde Warriors ile takasa giren Magic, Shaq’ın istediğini yapmış ve Hardaway’i kadroya katmıştı. Hardaway’de Shaq kadar komik birisiydi ve birlikte çok eğleniyorlardı. Aynı zamanda Shaq’ın iddia ettiği kadar da iyi bir ikili oldular ve her şeyi kazanabilecek seviyede görünüyorlardı.

Shaquille O’Neal. Orlando’daki ilk yıllarını “Hayatımın en güzel zamanlarındandı” diyerek anlatıyor “Gençtik ve aptal gibi eğleniyorduk. Tek derdimiz kesinlikle eğlenmekti. Tam bir şakacıydım, toplum önünde de oldukça popüler bir insan olmuştum ve bana terminatör ile bambi karışımı bir şey olduğum söylenirdi” diye yazıyor hayat hikayesinde.

Yine de ilk senelerinde bolca eğlenmesine karşın yeterince maç kazanamıyordu Shaq ve ekibi. Söylentiler, çalkantılar gitgide büyüyordu. Ta ki Brian Shaw kadroya katılana dek. Shaw’ın eklenmesi ile yeni bir alt ikili doğmuştu ve buna “Shaw-Shaq Redemption” ismi verilmişti. 94-95 sezonunda kadroya katılan bir diğer isim de Chicago Bulls ile büyük işlere imza atmış şampiyon forvet Horace Grant’ti. Grant, Shaw, Nick Anderson derken Shaq ve Hardaway uyumu da işin içine girince Magic oldukça güçlü bir çekirdek oluşturmuştu. Sezonu 57 galibiyet ile tamamlayan Magic PlayOfflarda’da oldukça etkili bir performans ortaya koymuş ve sırasıyla Celtics, Jordan’lı Bulls ve Pacers’ı geçerek NBA Finallerine ulaşmıştı.

Bu herkes için çok önemliydi, Magic oyuncuları basın toplantısında masalar üzerinde zıplıyorlardı. Orlando şehri bir anda basketbol haritasında yer edinmeye başlamıştı. Oyuncular ve teknik ekip kalabalığın sevgi gösterisi ile karşılaşıyordu. Her şey çok çılgıncaydı ve Magic oyuncuları eğlencenin dozunu ayarlamakta zorlanıyordu. “Dereyi görmeden paçayı sıvadık” diyordu Shaq bu konuda. Finallere kadar olan tatil bölümünde Shaq ve arkadaşları eğlencenin dibine vuruyor ve kulüplerden hiç çıkmıyordu. Tüm şehrin onlara olan ilgisi ile bütün dikkatleri dağılmıştı. Hatta Disney onlar için özel bir gösteri bile düzenlemişti.

“Her yaptığımız yanlıştı, şu emekli halimle geri dönüp baktığımda 95 finallerinin elimizden kaçan bir şans olduğunu görüyorum.” Diyor Shaq. Magic’li oyuncular Finallere yalnızca 4 gün kala antrenman yapmaya başlamışlardı ve onlar için kötü sonun başlangıcı gitgide yaklaşıyordu. Final serisinde Rockets karşısında abandone olan Magic dayanamamış ve süpürülerek ağır bir yenilgi yaşamıştı.

Shaq ve Penny, ikisi de henüz çok gençti ve önlerinde yıllar vardı. Daha yeni kurduğu çekirdek ile NBA Finallerine ulaşan Magic için gelecek oldukça parlaktı. Ancak Magic adına beklenenin tam tersi bir tablo bizleri karşılayacaktı.

Takımın iki büyük yıldızından PennyHardaway, Orlando Magic ile yeni bir sözleşme yapmak istedi. Bu o döneme göre oldukça büyük bir sözleşmeydi. Başlangıçta hemen herkes Penny’nin bu isteğine karşı çıkıyordu. Medya onu yerden yere vuruyordu. O dönem PennyHardaway’in tek destekçisi ShaquilleO’Neal’dı. “Hey, o bunu hak ediyor. İyi bir oyuncu diyip duruyordu Shaq. DeVos Ailesi Amway’in sahibiydi ve Shaq’a göre herkese yetecek kadar paraları vardı. Bu nedenle bu durun Shaq’ı hiç derahatsız etmiyordu. Takım içerisinde ve medya karşısında dostu Hardaway’i savunuyordu.

 

Hardaway sonunda yeni sözleşmeyi yapmıştı ama sezon sonunda müzakereler için yeniden masaya oturulduğunda kendisinin tek savunucusu Shaq büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaktı. Shaq’ın otobiyogrofisinde yazdığına göre Hardaway takım içinde ofis önünde “Bu takım benim. Artık oyun kurucu olarak benim yönetimimde” diyecekti. Penny Hardaway takımda en çok kazanan oyuncu olmak istiyordu.

ShaquilleO’Neal bu sözleri duyduğunda büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı ve oldukça şaşkındı. Çılgına dönmüştü. Kendisi olmadan Hardaway’in sert olmadığını ve bir işe yaramayacağını düşünüyordu. Oto biyogrofisinde bu şekilde bahsediyordu. Konuya değinen Shaq sözlerine şu şekilde devam ediyor “kötü olan şeyse, aynı takımda aynı şekilde düşünmeyen iki alfa olması durumunda her şeyin karmakarışık bir hal almasıydı. Penny ile aramda olan buydu. Ben AA alfa erkeğiyim Penny ise AB alfa erkeği. Bir noktadan sonra bensiz de yoluna devam edebileceğini düşünmeye başlamıştı. “

Takım ve Shaq arasındaki ilk anlaşmazlık bu sözleşme döneminde baş göstermişti. Ayrıca yalnızca frontoffice değil aynı zamanda takıma güveni de azalmaya başlamıştı O’Neal’ın. Ancak 95-96 sezonuna gelindiğinde Shaq ve Magic arasında ciddi bir gerilim oluşacaktı.

Shaq ne zaman New York’a gitse mutlaka büyükannesi Odesa’yı ziyaret ederdi. Ancak son zamanlarda bazı tuhaflıklar görülmeye başlanmıştı. Shaq’ın telefonları genellikle açılmıyor, açılsa bile büyükannesinin kendisini biraz kötü hissettiğini ama durumun ciddi olmadığını söyleyerek geçiştiriyorlardı. Ancak Shaq, bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Odesa hastaydı ve kanserden ölmek üzereydi. 3 Nisan’da Knicks deplasmanına gidecek olan Shaq bir gün öncesinden New York’a gelmişti. Büyükannesini ziyaret etmişti ve durumunun kötü olduğunu gözleriyle görmüştü. Bu onu son görüşü olacaktı. Akşamında komaya giren büyükanne Odesa diğer gün akşam 8 gibi hayata gözlerini yumacaktı. Shaq’ın küçüklüğünün en önemli figürlerinden olan büyükannenin ölümü onu derinden yaralamıştı. Ağlamaktan helak olan Büyük Shaqtüs kendi acısını içine atarak ailesine destek vermeye karar vermişti ve güçlü bir karakter olmaya çalışmıştı.

O sırada Magic ise MSG’de Knicks’i yenmeye çalışıyordu. Bir gece sonra da Celtics ile maç vardı ama Shaq derinden sarsılmıştı ve basketbol oynayacak hali yoktu. Shaq’ın planı bir hafta izin yapmaktı. Pazar günü ise ulusal kanalda Jordan’lı Bulls’a karşı dev bir maç vardı ve koç Brian Hill “ Shaq’ın nerede olduğunu bilmiyorum. Gelirse de oynamayacak” şeklinde basına demeçler veriyordu.

Shaq kimselere görünmemek adına cenazenin hemen sonrasında Atlanta’ya gitmişti. Nerede olduğunu bilen tek kişi Dennis Scott’tı. Scott, Shaq’ı arayıp olup biteni tüm detaylarıyla anlatmıştı. Shaq’ın tepesi atmıştı. Takım sanki Shaq’ın yaşadıklarından haberdar değilmiş gibi davranıyordu. Yaşananları anlatan Shaq şöyle diyor “Yaptığı açıklamadan sonra Brian Hill’i aradım. Hayatımda bu kadar özel ve ciddi bir durum varken neden basına karşı bana saygısızlık yaptığını bilmiyorum. Bu, kendime kafa tatili vermemle aynı şey değildi. Acı çekiyordum. Hayatımdaki en önemli insanlardan birini kaybetmiştim. Dürüst olmam gerekirse, Magic ile olan ilişkimin çatlamaya başladığı ilk nokta bu olay olmuştu.”

Sezon sona erdiğinde takımın derecesi gayet iyiydi. Shaq’ta Penny’de gayet iyi sezonlar geçirmişlerdi ancak Jordan’lı Bulls bu kez kendilerini göstermişlerdi ve o sezon gerçekten şahane basketbol oynuyorlardı. Sonuç olarak 72-10 derece ile finallere giren Bulls, Shaq ve Hardaway’i evine göndermişti.

Shaq’ın sözleşmesi bitmişti. Shaq, Orlando’da kalmak istiyordu. Menajeri ise Hollywood ve diğer imkanlar için Los Angeles’ı istiyordu. Shaq dışında herkes Magic’in fazla para vermeyeceğini biliyor gibiydi. Bu konu hakkında Shaq: “Biraz saftım sanırım. Buna gerçekten inanamamıştım. DeVos ailesini seviyordum. Harika insanlardı. John Gabriel aramıştı. Çok düşük, hatta aşırı düşük bir teklif vermişti.”

Shaq takıma 150 milyon dolar istediğini söylemişti ancak herkes ciddi olmadığını biliyordu. Magic ise 7 yıllık 69 milyon dolar teklif etmişti. Menajerler ise Shaq’a 100 milyonlardan bahsetmeye başlamıştı bile. Aslında o döneme göre inanması güç bir miktardı bu ama Shaq zaman içerisinde bu hayale kendisini kaptırmıştı. Shaq ve ekibi ligdeki diğer serbest yıldızları inceliyordu. Juwan Howard 105, Alonzo Mourning ise 110 milyon dolar karşılığında imzalamışlardı. Artık piyasa belli olmuştu.

Shaq ve ekibi Orlando’dan 100 ile 115 milyon dolar arası bir teklif istiyordu. Orlando Magic ise 4 yıl 80 milyon dolarlık bir teklif ile geri döndü. Shaq nedenini sorduğunda ise “Penny’i üzmek istemiyoruz. Sana ondan fazlasını veremeyiz” yanıtını alacaktı. “Buna inanamıyordum. Sanki karnıma yumruk yemiştim” diyerek o anı anlatıyor Shaq.

Magic ile görüşmeler devam ederken Lakers genel menajeri Jerry West Shaq’ı aramış ve “Dinle, Juwan ya da Mourning’den fazlasını hak ettiğini biliyorum. Ama sana şu anda verebileceğim en üst rakam 98 milyon” demişti. Shaq öylesine sevinmişti ki menajerine teklifi kabul etmesi konusunda baskı yapıyordu. İstendiği yerde oynamak istiyordu.

O sıralarda Orlando Sentinel firması bir anket yapmıştı ve ilk soru “Shaq 115 milyon dolar eder mi?” olmuştu. %91 oranında hayır cevabı çıkmıştı. Anket yayınlandığında 96 olimpiyat kadrosu ile Disney’de antrenman yapan Shaq ile Charles Barkley ve Scottie Pippen alay ediyorlardı. “Hayranların seni istemiyor” gibi ifadeler kullanan takım arkadaşlarına karşı çok bozulmuştu Shaq ve bunun utanç verici olduğunun farkındaydı.

Los Angeles Lakers’dan 98 milyon dolar almayı kabul etmişti Shaq. Ancak Jerry West yeniden aramış ve George Lynch’i yeni takasladığını ve kendisine 7 yıl 121 milyon dolar teklif edebileceğini söylemişti. Shaq mutluluktan havalara uçmuştu ve şu an da bu anlaşmanın gerçekleşmesi dışında hiçbir şey istemiyordu. Orlando halkının ankete verdiği cevaba çok bozulmuştu Shaq. “Anket beni çok üzmüştü. Hayranlarım beni yarı yolda bırakmış gibi görünüyordu. O şehir için köpek gibi çalışmıştım ama bana verdikleri karşılık bu olmuştu” diyerek zor günleri anlatıyor Shaq.

O sırada Magic, Shaq ve ekinine Lakers ne veriyorsa o kadar vereceklerini bildiren bir mektup göndermişti. Ancak iş işten geçmişti. Henüz hiçbir şey imzalanmamıştı ancak Jerry West’e verilen bir söz vardı ve Shaq sözünden dönmeyecekti.

Sonunda sözleşme imzalandı. Shaq, artık basketbolda en yüksek maaşı alan oyuncuydu. Shaq ya da hiç kimse o zamanlar farkında değildi ancak Orlando Magic ona büyük bir iyilik yapmıştı. Bir kere o uçağa binip Los Angeles’ta o formayı giydiğinde Shaq’ın hayatında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

 

                                                                                                                                                                             Mehmet Emin AĞCA

Son Yayımlananlar