Çilek Her Pastaya Yakışmaz

Futbol dünyasında temmuzun sonu, ağustosun başı taraftarlar için oldukça heyecanlı şekilde geçer. Geride bırakılan koca bir sezon sonunda takımdan kimler ayrılacak, aksayan bölgelere nasıl takviyeler yapılacak, “pastanın çileği” kim olacak gibi sorular herkesin kafasını kurcalar. Ülkemizde ise bu dönem son yıllarda fazlasıyla ilgi çekici oluyor. Haberlerde yazılan oyuncu editleri, rakiplere atılan transfer çalımları, oyuncuların aldığı maaşlar yaz aylarında 7/24 Twitter’ın gündemini oluşturuyor. Transfer sürecindeki oyuncular oluşan bu gündemden sonra taraftar için istemsizce yüksek beklenti yaratıyor. Tabii ki yapılan her transfer bu oluşturulan beklentiyi tam anlamıyla karşılamıyor. Bu yazımızda; 4 büyüklerin yüksek bonservis bedelleriyle kadrosuna kattığı ve taraftarlarının beklentisinin karşılığını veremeyen, ağızlarda acı tat bırakan bazı yaz transferlerinden bahsedeceğiz.

Tarık Çamdal

Listemize Galatasaray’ın 2014 yazında Eskişehirspor’dan transfer ettiği Tarık Çamdal ile başlamak istiyoruz. Hem sağ bek hem de sol bekte oynayabilmesi, o dönemki yabancı sınırlaması ve önceki sezonda sergilediği performans Galatasaray’ın Tarık Çamdal’ı 4 milyon 750 bin euro bonservis bedeliyle kadrosuna katmasının başlıca sebepleriydi diyebiliriz. Geldiği günden itibaren savunmada aksaması, sahadaki vücut dili, istikrarlı olarak düşük performans vermesi bir süre sonra forma şansı bulamamasına yol açtı. Verilen yüksek bonservis bedeline ilaveten yüksek maaş alması da taraftarlarca eleştirildi.  16 Ocak 2019 tarihindeki kontrat feshine kadar Galatasaray’da tam 42 maça çıkan Tarık hiç gol ve asist katkısında bulunamadı. Geçtiğimiz sezonu Göztepe’de tamamlayan futbolcunun şu an kulübü bulunmuyor.

Serdar Kesimal

Dönemin yabancı sınırlaması nedeniyle kulüplerin yerli oyuncu takviyelerine büyük önem vermesi Fenerbahçe’nin Kayserispor’dan 4 milyon 750 bin euro’ya Serdar Kesimal’I transfer etmesine yol açtı. 22 yaşında Sarı Lacivertlilerle 5 yıllık sözleşme imzalayan Serdar, sözleşmesini tamamlayana kadar kulüpten ayrılmadı. Bu süre zarfında Fenerbahçe’nin yatırımının asla karşılığını vermedi ve yalnızca 38 maçta görev aldı. 2017’nin Şubat ayında yalnızca 28 yaşında aktif futbol kariyerini noktaladı. Serdar Kesimal, bugün Fenerbahçe taraftarına tabiri caizse “fiyasko” transfer denildiğinde akla ilk gelen isimlerden birisidir.

Gökhan Ünal

2005-06 sezonunun gol kralı Gökhan Ünal’ın Fenerbahçe’ye transferi aslında listemizdekilerden biraz daha farklı şekilde başarısız olarak nitelendiriliyor. Konuyu biraz açmak gerekirse Gökhan Ünal Trabzonspor’a Kayserispor’dan 6 milyon 200 bin euro karşılıpında transfer olduktan 1.5 yıl sonra Fenerbahçe’ye 3 milyon 200 bin euro karşılığında transfer oluyor. Günümüzde Fenerbahçe’nin ödediği para piyasaya göre fazla gözükmeyebilir ama o dönem piyasa bu kadar uçuk kaçık değildi ve işin asıl can alıcı noktası Fenerbahçe’nin bu transfer karşılığında parayla beraber Trabzonspor’a gönderdiği bir futbolcu: Burak Yılmaz. Bu transferden sonra Burak Yılmaz’ın yükselişi ve kazandığı başarılar ortada. Fenerbahçe ise Gökhan Ünal’dan 24 maçta 2 gol 4 asistlik bir katkı alabildi. Dönemin şartlarında Gökhan Ünal gibi bir oyuncu için 3.2 milyon + Burak Yılmaz vermek makul gibi gözükse de zaman Fenerbahçe’yi haksız çıkardı diyebiliriz.

Nordin Amrabat

Kayserispor’da oynadığı futbolla dikkatleri üzerine çeken Nordin Amrabat’ın Galatasaray’a transferi biraz ilginç oldu. Kendisine Galatasaray tarafından ilgi başladığı zamanlarda ayrılmak istediğini söyleyen Amrabat kulübüyle bu konuda sorun yaşadı. PAF takıma yollanan Amrabat daha sonra özür dileyerek affedildi. Ertesi sezon çok istediği Galatasaray formasına kavuşan Faslı oyuncu için Sarı Kırmızılılar tam 8.6 milyon bonservis ödedi. Galatsaray’ın unutulmaz Şampiyonlar Ligi çeyrek final yolculuğundaki asistleri bugünlerde dahi hafızlarda olsa da 8.6 milyonluk bonservisin karşılığını veremediği açık. 56 maçta yalnızca 3 gol 11 asistlik katkı veren Amrabat, kontratı boyunca 2 defa Malaga’ya kiralandı ve daha sonra bonservis bedeliyle katıldı.

Majeed Waris

Trabzonspor’un en pahalı transferi olan Ganalı oyuncu Majeed Waris, Spartak Moskova’dan 6.9 milyon euro karşılığında Bordo Mavili formayı giydi. Yalnızca 1 sezon ülkemizde oynayan Waris beklenenin karşılığını hiç veremedi. 29 maçta 3’ü Ziraat Türkiye Kupası’nda olmak üzere 4 gol attı. Trabzonspor ondan beklediğini bulamayınca akıllıca bir hamle ile ertesi sezon 4.73 milyon euroya Fransız ekip Lorient’e sattı. Günümüzde ise Kıbrıs liginden Anorthosis Famagusta’da futbol hayatını sürdürüyor.

Zvjezdan Misimović

2008-09 sezonunda Wolfsburg’un Bundesliga şampiyonluğu yakın tarihin en zor, en mucizevi şampiyonluklarından birisidir. Bu şampiyonluğun başrollerinden birisinin Zvjedan Misimovic olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Oynadığı 45 maçta 11 gol 27 asist yapmış bir futbolcudan bahsediyoruz. Bu bahsettiklerim Galatasaray taraftarının Misimovic’den çok fazla şey beklemesini olağan hale getiren istatistiklerdi. 2010 yazında 8.5 milyon euro bonservis bedeliyle Sarı Kırmızılı formayı giyen Bosnalı oyuncunun Türkiye serüveni oldukça kısa sürdü. Hagi’yle bir türlü aradığı kimyayı tutturamadı. Antrenmanda çok gülüp sürekli sakız çiğnediği, işleri ciddiye almadığı söylenerek kadro dışı kaldı. 2011’in Mart ayında ise 4.5 milyon euro bonservisle Dinamo Moskova’nın yolunu tutu. Sadece 9 maçta görev alan Misimovic 1 asist katkısı yapabildi. Galatasaray ise verdiği 8.5 milyonun katkısını hiç alamadı ve 7 ayda 4 milyon euro zarar etti.

Mbwana Samatta

Mbwana Ally Samatta, 2018-19 sezonunda Beşiktaş’a karşı gösterdiği harika performansla ülkemizde tanındı. Genk’te gösterdiği performansla Aston Villa’nın yolunu tuttuktan sonra orada bekleneni veremeyen Tanzanyalı golcüye Fenerbahçe talip oldu. 1 yıl kiralamanın ardından zorunlu 6 milyon euro opsiyonuyla Fenrbahçe kadrosuna katılan Samatta, beklentiyi pek karşılayamadı. Kaçırdığı goller ve sosyal medya kullanımıyla taraftarın tepkisini çeken Samatta; Antwerp ve Genk’e kiralandıktan sonra bu sezon Paok’a bedelsiz transfer oldu. Fenerbahçe’de çıktığı 33 maçta 6 gol katkısı verebilen golcü oyuncu, ne istenilen performansı verebildi ne de ülkemizde istediği o futbol iklimini bulabildi.

Rodrigo Tabata

Beşiktaş tarihinin en pahalı transferi Rodrigo Tabata, Gaziantepspor’da oynadığı futbol ve skor katkısıyla öne çıkmayı başardı. O sezon Gaziantepspor formasını terlettiği 31 maçta 13 gol 7 asistlik katkıda bulunan Sambacı, bu performansıyla Beşiktaş’ın kendisine 8 milyon euro ödemesine sebep oldu. Ligimizde sıkça gözlemlediğimiz Anadolu takımından büyük takımlara transfer olduktan sonraki performans düşüşü Tabata’nın da başına geldi. Beşiktaş’ta golcü kimliğinden eser kalmayan Tabata, istediği süreleri de bulamadı. 2011’in kış transfer döneminde Katar ekibi  Al Rayyan’ın yolunu tuttu Yaklaşık 1.5 sezon kaldığı Beşiktaş’ta 48 maçta yalnızca 2 gol atabildi. Beşiktaş ise tarihinin en yüksek bonservisini verdiği Tabata transferinde sadece hüsran ve hayal kırıklığı bulabildi.

Milos Krasic

Aykut Kocaman’ın çok istediği, taraftarın çok büyük beklentisi olan bir futbolcuydu Milos Krasic. PES 13 oynayanlar hatırlayacaktır oyunun “kırık” oyuncularından birisiydi. CSKA Moskova formasıyla Şampiyonlar Ligi’nde gösterdiği performans da hayli etkileyiciydi. Fenerbahçe taraftarında Krasic’in yüksek beklenti oluşturması çok normaldi. 7 milyon euro bonservis bedeliyle kadroya katılan Krasic, beklentiyle uzaktan yakından alakası olmayan bir futbol sergiledi. Kendisi de sonradan Fenerbahçe’yle ilgili verdiği bir demeçte “Fenerbahçe’de derin bir iz bırakamadığım için üzgünüm” ifadesini kullandı. Geldikten kısa bir süre sonra sakatlık yaşaması belki onun istediği futbolu burada oynayamamasında etkili oldu. Sadece 27 maçta görev alıp 1 gol 2 asistlik performans gösterdi.

Elano

Kıvırcık saçlarıyla, Brezilyalıların kendine has yeteneklerine sahip oluşu, her iki ayağını kullanabilmesi ve o dönem Galatasaray orta sahasındaki eksik bölgeye nokta atışı transfer olarak bakılmasıyla Elano Blumer; taraftarın içini kıpır kıpır eden önemli bir transferdi. Kendisi yalnızca 1 gecede Galatasaray’a transferini tamamladığını ifade ediyor. Galatasaray 7 milyon euro bonservis bedeliyle kadrosuna kattığı Elano kendisinden beklenen performansı veremedi. 1.5 sezon forma giydiği Galatasary’da 47 maçta 7 gol 5 asistlik perfomans göstermesinin ardından ülkesinin takımlarından Santos’a transfer oldu. Belki de Elano’nun beklenilen etkiyi yapamamasında dönemin Galatasaray’ının etkisi de vardır. Teknik direktör olarak Barcelona’yla Şampiyonlar Ligi kazanmış Hollandalı efsane eski futbolcu Frank Rijkaard’ın çalıştırdığı, geride bırakılan sezonun gol kralı Milan Baros, Kewell, Elano, Giovanni Dos Santos gibi oyuncular taraftarda yüksek beklenti yarattı. Yine de Galatasaray 7 milyon euroluk bonservisin karşılığını alamadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Daniel Guiza

Bir dönem sokakta futbol oynayan her çocuk kaçırdığı golden sonra en az bir kez “Guiza” olmakla nitelendirilmiştir. Bu benzetmenin biraz acımasız olduğunu belirtmemiz gerekiyor zira Guiza, Fenerbahçe’ye transfer olmadan önceki sezon La Liga’da Samuel Eto’o, Thierry Henry Ruud Van Nistelrooy, Kun Agüero, David Villa gibi isimlerin önünde gol kralı olmuştu. O sezon Euro 2008’I kazanan İspanya kadrosunda da yer alan Guiza için Fenerbahçe, Mallorca’ya 14 milyon euro bonservis ödedi. Daniel Guiza gibi bir oyuncuyu transfer etmek için böyle bir meblağ ödenmesi çok normaldi. Türkiye’de Guiza’nın toplam bilançosu listemizdeki diğer futbolcular kadar trajik değil ancak attığı kadar kaçırmasıyla artık adı çıkan bir futbolcu olması ve beklentinin çok fazla olması nedeniyle Guiza’yı tabii ki başarısız bir transfer olarak nitelendirmemize yol açıyor. 98 maçta 35 gol ve 20 asistlik katkı veren İspanyol golcü ülkemizde iz bırakmayı attığı gollerle olmasa da kaçırdığı gollerle, ikonik gol sevinciyle, maç içinden yakalanan karelerle başardı diyebiliriz. Gelecek ay 43 yaşını tamamlayacak olan Guiza, İspanya 5.lig ekiplerinden CD Rota’da futbol hayatını sürdürüyor.

Ariel Ortega

Fenerbahçe 2002 yazında çok büyük umutlarla Arjantin’den Ariel Ortega’yı indirmişti. 28 yaşında Türkiye’ye ayak basan Tangocu’ya Fenerbahçe tam 6.5 milyon euro bonservis ödemişti. Bu miktar Türk futbolundaki en pahalı 3. transfer ücretiydi. Fenerbahçeliler doğal olarak çok ümitliydiler lakin Ortega ülkemize fazla uyum sağlayamadı. Oynadığı süre zarfında özellikle 6-0’lık Galatsaray performansı hafızalardan silinmedi. İçine kapanık bir yapıya sahip olan Arjantinli futbolcunun Türkiye yolculuğu eneteresan bir biçimde sona erdi. Ali Güneş’in sözleriyle hikayenin iç yüzü “Ortega, Türkiye’de mutlu değildi. Samandıra Tesisleri’ndeki bir maç toplantısında ilk 11’de ismini görmeyince ‘lavaboya gidiyorum’ diye çıktı. Daha sonra eşyalarını toplayıp Arjantin’e gittiğini öğrendik.” şeklindeydi. Oynadığı süre zarfında 20 maçta 5 gol 9 asistlik performans gösteren Ortega, kısa sürede oynadığı futbolun yanı sıra saha dışındaki hal ve tavırlarıyla akıllara kazındı.

Transfer dönemleri her taraftara için merak ve heyecan uyandırsa da her transfer beklenenin karşılığını ne yazık ki veremiyor. Biz de halihazırda transfer dönemindeyken ülkemizde tutmayan o büyük beklentili isimleri yad etmek istedik. Bu listeye daha Luyindama, Ljajic, Sercan Yıldırım, Henri Bienvenu gibi nice isimler girebilir lakin daha çok takımların yüksek bonservis ödediği ve hiç katkı alamadığı futbolcuların üzerinde durmak istedik. Futbolun teorideki doğruları sahaya her zaman yansımaz ve takımlar beklediklerini bulamaz. Maalesef ki bunlar futbolun içinde var. Her transfer “çilek” olacak diye bir şey yok ayrıyeten çilek her pastaya yakışmaz. Biz de bu ay pastalara yakışmayan çilekleri konuştuk. Okuduğunuz için teşekkür eder, bol futbollu günler dilerim. 

Hilmi Eren Bağcıoğlu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir