2017 yazında futbol tarihinin en pahalı oyuncusu olarak PSG’ye giden Neymar’ın gözü yükseklerdeydi. Ne var ki aradan geçen 6 senenin ardından beklentilerini gerçekleştirememiş biçimde Al Hilal’e gidiyor. Barcelona’dan ayrılırken pek çok şeyden vazgeçmişti Neymar ve bu vazgeçiş bize her zaman şu soruyu sorduracak: ‘’Kariyeri daha farklı olabilir miydi?’’
Santos’taki yükselişine tanık olan herkes onun bir dünya starı olacağından emindi. Barcelona’ya transfer olmasından sonra da kendisinden beklenen çoğu şeyi yaptı Neymar. Messi ve Suarez ile yakaladıkları uyum üçlüyü izlemesi çok zevkli bir hale getirdi. ‘’MSN’’ 100 golü tek başına geçmiş, Barcelona da yeniden Avrupa’nın zirvesine çıkmıştı. Durum fazlasıyla iyi gözükürken Neymar ayrılmak istedi. Buna sebep gösterilen birçok şey var. En fazla konuşulanı ise Messi’nin gölgesinde kalmak istemediğiydi. Messi başardıklarıyla, sergilediği performansla futbolun gördüğü en iyi isimlerden biri ve kabul etmek gerekir ki kendi döneminde Cristiano Ronaldo’dan başka onun kadar harika ve istikrarlı performans veren yok. İkilinin çektiği çıtaya yaklaşmak zor olsa da Neymar o çıtaya aday birisi olarak gösterildi hep. Barça’da bunu yapabileceğini defalarca gösterdi ancak takım hiyerarşisinde Messi’nin ötesine geçmesi imkânsıza yakındı. Kaldı ki o döneme dair açıklamalardan anladığımız kadarıyla Neymar’ın böyle bir isteği yok, Messi’nin de ondan bir rahatsızlığı söz konusu değil. Hatta Messi ve Suarez, Neymar’ın Netflix’teki ‘’Kusursuz Kaos’’ belgesel-dizisinde Paris’e transferine anlam veremediklerini söylüyor.
‘’Messi’nin gölgesi’’ tartışmalarının ardından elbette ‘’Para için gitti.’’ diyenler de oldu. Sporcuların çoğu kariyeri kadar kazandıklarını da önemser doğal olarak ama Neymar gibi bir sporcunun özellikle parayı tercih ettiğini zannetmiyorum. Barcelona’da kazandığından çok daha fazla kazanacağı kesindi ve bu Neymar’ın kararında muhakkak etkilidir. Sadece ilk sebep olarak görmek hatadır diye düşünüyorum. Neymar çoğu meslektaşı gibi oyunu oynarken keyif alan ve sürekli rekabetçi olmak isteyen biri. Paris SG ona yaptığı teklifte de projelerinin liderliğini ona vermek istedi diyebiliriz. Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak, Fransa Ligi’ni ‘’Farmers League’’ (Bilmeyenler için kısa bir not: Türkçe karşılığı ‘Çiftçiler Ligi’ olan bir şaka. Ligde rekabetin olmadığı düşüncesine ithafen söylenir.) imajından çıkarmak ve takımı olduğundan daha iyi hale getirmekti hedefler. O da bu meydan okumayı kabul etti. Konu hakkında yazdıklarıma ek olarak ilk basın toplantısında söylediklerini sizinle paylaşmak isterim:
‘’Burada tarih yazmak istiyorum. Tek sebep bu. Yeni meydan okumalar var ve kulübün tarihini yazmaya yardım etmek istiyorum.’’
‘’Hiçbir zaman parayla motive olmam. Kendim ve ailem için mutluluğu isterim. Kalbimin sesini dinledim, paranın yolunu değil. Benim hakkımda böyle düşünenler için üzgünüm. Potansiyelimin zirvesine çıkmak için buradayım.’’

222 milyon euro bedelle transferi elbette futbolseverlerin gözünü ona ve PSG’ye çevirdi. Aradan geçen 6 sezonun ardından tüm sürecin hayal kırıklığıyla sonuçlandığını söylemek yanlış olmayacaktır. Buradaki başarı kriteri elbette Şampiyonlar Ligi, yerel anlamda PSG’yi eleştiremeyiz çünkü sürekli kazanıyorlar ligi. Gelgelelim ‘’Farmers League’’ imajı ve Fransa’daki diğer takımlardan ekonomik bakımdan çok daha rahat olmaları otoritelerce başarılarına biraz gölge düşürüyor. Kulüp yapısına da ayrıca değineceğim, şimdilik ana kahramanımıza geri dönelim.
Neymar’a büyük sorumlulukların yanında büyük ayrıcalıklar da verildi. Sadece ona özel fizyoterapistlerin olması, antrenmana kendi çantası ile gelmesine izin verilen tek oyuncu oluşu, antrenmanda ona çok sert dalmamaları için takım arkadaşlarının uyarılması, maç içinde savunmaya gelmesinin beklenilmemesi (ki bu Neymar tarzında biri için anlaşılabilir olsa da ayrıcalık sayılabilir.) gibi hususlar takım arkadaşlarında rahatsızlık uyandırdı. Oyuncu tarafında da hatalar var elbette. Bu sezonki şampiyonluk maçında geçerli bir sebep bulunmaksızın kadroda olmaması konuya iyi örnek olacaktır. Sosyal medyada fazlaca konuşulan her yıl kız kardeşinin doğum gününde kart görmesi ya da sakatlanması gibi meseleler de var elbette. Cidden böyle bir şey olup olmadığını bilemeyiz ancak bunu düşündürtmesi sanırım ne demek istediğimi yeterince anlatıyor. Biraz güç zehirlenmesi yaşamış olabilir Neymar, ona verilen imtiyazlar tarihte pek fazla oyuncuya verilmedi. Verilenler de genelde sıkıntı yaşadı.
Neymar özelindeki hataların yanında Paris SG kulüp yapısının sürdürülebilir başarı için fazla karmaşık olduğunu belirtmeliyiz. 10 yılı aşkın süredir yatırım yapılan kulüp sadece bir defa Şampiyonlar Ligi finali oynayabildi. Yarı final ve çeyrek final sayısı ise beklentilerin bir hayli altında. Paris SG yönetimi en iyi oyuncuları, en iyi antrenörleri bünyesine katıp hızlıca sonuç almayı bekliyor. Düşüncelerinin mantıksız olduğunu görmek için futbol uleması olmaya gerek yok. Şampiyonlar Ligi performanslarına bakmanız yeterli. “Sürekli başarı”yı devamlı oyuncu veya hoca değiştirerek elde edemezsiniz. Benimsediğiniz bir sistem ve ona uygun kişilerin olması lazım. Tabii şu da var: Şampiyonlar Ligi kazanmak için istikrarlı bir yapının yanında kritik anları iyi oynamanız gerekir ve açıkçası biraz da şansa ihtiyacınız var. Neymar’ın olduğu süreci ele alırsak Paris SG pandemideki final maçı haricinde iyi bir tablo çizmedi. 6 sene boyunca Emery, Tuchel, Pochettino ve Galtier ile çalıştı Neymar. Benzeyen yanları olsa da farklı coğrafyalardan gelen, farklı futbol fikirleri olan insanlar bunlar. Bazısının oyununu oturtacak zamanı olmadı, bazısı saha dışını yönetemedi, bazısının da şansı yaver gitmedi. Neymar da istikrarlı ve iyi oynamadı genelde. Sonuç olarak elde var sıfır.

Esasında PSG kariyerini daha erken sonlandırma şansına sahipti Neymar. Özellikle 2019’da Barcelona’ya geri dönmeyi çok istediğini biliyoruz. Kulüp muhtemelen içinde bulunduğu finansal durumdan dolayı risk almaktan çekindi. Bence o dönem geri dönseydi de başarılı olması zor olacaktı. Valverde yönetimindeki Barça da en az PSG kadar kritik anlarda sorun yaşayan bir takımdı. Ayrıca 2017’de bıraktığı takımın seviyesiyle gideceği takımın seviyesi aynı olmayacaktı. 4-4-2 ağırlıklı o yapıda da nerede oynayabilirdi, bu da kestirmesi zor olan başka husus. Yine de sanırım bu ihtimal hem biz futbolseverlerin hem de Neymar’ın içinde hep ukde kalacak. Aslında Al Hilal sonrasında Barcelona’ya dönmek istediğine dair haberler de çıktı ancak bu ihtimal de çok zor gözüküyor.
Şimdi Neymar yeni bir mücadele için Suudi Arabistan’a gidiyor. Suudiler’in futbola olan yatırımı fazlasıyla dikkat çekici. Elbette bu işin arkasında çok sebep var: ‘’Sportswashing’’, 2030 Vizyonu gibi. Paris’teki imkânlarından belki de daha fazlasına sahip olacağı bir sözleşmeye imza attı. Avrupa’da başka bir takım kendisini istedi mi, bunu gerçekten merak ediyorum. Muhtemelen istemediler çünkü Neymar’ın ne verebileceğine dair şüphe duydular. Futbolsever olarak kendisini Avrupa’da rekabetçi bir ortamda izlemeyi tercih ederdim ancak gelinen noktada transferini o kadar anlamsız bulmuyorum. Yine de görece erken yaşta böylesine bir transfer yapması kariyerinin sonunda Neymar hakkında yapılan ciddi eleştirilerden biri olacaktır.
Her tercih bir vazgeçiştir. Neymar önce Paris’te kral olmak için Barcelona’daki konfor alanından vazgeçti. Şimdi de Paris’teki imkânlarından vazgeçiyor. İyisiyle kötüsüyle futbolu sevmemizi sağlayan kişilerden Neymar. Onu çok seven insanların kendisinden daha yüksek beklentileri vardı haklı olarak. Geriye dönüp bakınca onun da muhakkak pişmanlıkları vardır. Örneğin yazıda bahsettiğimiz üzere 2019 yazında ‘’Barça’dan hiç ayrılmamalıydım.’’ diye düşünüyordu. Başarılı insanların hikâyelerine baktığınızda konfor alanlarından çıkıp mücadele ettiklerini görürsünüz. O da böyle bir hedefle ayrıldıysa bile istediklerini tam manasıyla yapamadı. Ayrılmasaydı kariyeri nasıl değişirdi bilinmez zira futbol çok değişkenli bir oyun. Bana sorarsanız 1-2 fazladan Şampiyonlar Ligi kupası olabilirdi. Her şeye rağmen güçlü bir miras bırakacak Neymar ve 10 yıl sonra onun hakkında konuşurken ‘’Çok farklı bir kariyeri olabilirdi.’’ demeye devam edeceğiz.