“İngiltere’ye dönmek istiyordum. İngiltere her zaman aklımdaydı. Buraya tekrar gelip futbolumu herkese göstermek istiyordum. Liverpool benim için en doğru takımdı.”
“Futbolcu olmasaydım başka ne olurdum bilmiyorum.” diyor Mohammed Salah futbol sevgisi için. Bilmeyenler için kısaca kariyerini ve Liverpool taraftarının gönlünde taht kurma sebebini yazdım sizler için.
15 Haziran 1992’de Mısır’ın başkenti Kahire’nin 130 km kuzeyinde yer alan Basyoun kentine bağlı Nagrig köyünde ev kadını bir anne ve hastane çalışanı devlet memuru bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi Salah. Futbol hayallerine sokakta arkadaşları ile oynadığı günlerde giriyor. Brezilyalı Ronaldo ve Zidane’ı örnek alıyormuş daha o yaşlarda Salah.
14 yaşında El Mokawloon takımının alt yapısında oynamaya başlayınca iyiden iyiye kafasına koyuyor futbolu. Alt yapıya başladığı kulübü El Mokawloon ile evinin arasında 4,5 saatlik mesafe var. Her gün antrenmana gitmek için 5 otobüs değiştirmesi gerekiyordu ama “Kazanmak istiyorsanız fedakârlık yapmalısınız.” diyor Salah. 18 yaşına geldiğinde ise A takıma yükseldi ve hayallerinden ilkini gerçekleştirdi. İlk maçına 3 Mayıs 2010’da 1-1 berabere biten Mansoura karşısında çıktı ve ilk golünü 25 Aralık 2010’da deplasmanda 1-1 berabere kalınan Al Ahly maçında attı. Daha 18 yaşındayken azmi ve oynadığı futbol ile Mısırlıların kalbini fethetti. Bu süreçte dikkatleri üzerine çeken Salah, 19 yaşındayken Mısır Milli Takımı’na seçildi.
Olimpiyatlar Şansı Oldu
Port Said Statı’nda yaşanan facia Muhammed Salah’ın kariyerinde ayrı bir öneme sahip. 1 Şubat 2012 tarihinde Al-Masry Club ve Al-Ahly SC takımları arasında Mısır’da oynanan futbol maçı sonrası yaşanan olaylarda taraftarlar sahaya girmiş, 74 kişi ölmüştü. Mısır Premier Ligi süresiz olarak durdurulmuştu. Salah dâhil birçok oyuncu bir süre futboldan uzak kaldı.
Londra’daki olimpiyatlar öncesinde Mısır 23 Yaş Altı Futbol Takımı, Avrupa kulüpleriyle dostluk maçları organize etti. İsviçre ekibi FC Basel, Salah’ın da bulunduğu Mısır U-23 takımıyla bir hazırlık maçı yaptı. Salah, ikinci yarı oyuna girdi ve iki gol attı. Mısır U-23 takımı, bu maçı 4-3 kazandı. Basel Başkanı Bernhard Heusler, o gün için “Hava buz gibiydi ama Salah inanılmazdı. Yalnızca ikinci yarıda oynadı ve böylece hayatımda gördüğüm en hızlı oyuncuyu izlemiş oldum.” diyordu. Muhammed Salah, 10 Nisan 2012’de FC Basel ile dört yıllık bir kontrata imza attı. Artık Avrupa sahalarındaydı.
Avrupa Yolculuğu Başladı
Basel’deki günleri kolay başlamadı tabii ki. Takım arkadaşları, Salah’ın başta ilk 11’de kendine yer bulamadığını hatırlıyor. Mısırlı oyuncu, maçın sonlarında oyuna alınan bir futbolcuydu. 29 maçın yalnızca 10’unda sahada 60 dakikadan fazla kalmıştı. Yine de geçirdiği iki sezonda da şampiyonluk yaşayan Muhammed Salah, toplam 20 golle bu başarıda pay sahibi oldu. 79 maçta 20 gol atıp 17 asist yaptı. Basel günlerini “Benim için büyük bir adımdı.” diye anlatıyor Mısırlı futbolcu.
2013-2014 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk golünü grup aşamalarında İsrail takımı Macabi Tel Aviv’e attı. Filistin ile ilgili duruşunu faal olarak ilk defa bu maçta gösteren Salah, rakiplerinin elini sıkmamak için maç öncesi protokol sırasında ayakkabılarını değiştirmeye gitmişti. Chelsea ile oynanan bir başka gurup maçında takıma galibiyeti getiren tek golü atan Mısırlı golcü, attığı gol ile o dönem Jose Mourinho’nun dikkatini çekmişti.
Chelsea, sezon sonunu beklemeden 14 milyon Euro karşılığında renklerine bağladı 21 yaşındaki genç Mohammed Salah’ı. Transfer sonrası çıktığı 3 maçta beklenen performansı gerçekleştiremeyen Salah için Mourinho: “O henüz 21 yaşında ve çok hızlı öğreniyor. Hızı onun en büyük silahı. Artık en azından bize gol atamayacak. ” dedi. Ancak yine de Chelsea’de Mourinho’nun kıymetini bilemediği adamlardan biri oldu ve Salah’a sadece 10 maçta 500 dakika süre verdi. 2014-2015 sezonun ilk yarısında 33 dakika forma giyen Mohammed Salah, devre arasında Fiorentina’ya kiralandı.
Fiorentina’da kendini ispatlamaya başlamıştı. Düzenli forma giyiyor, İtalyan liginin katı savunmalarına rağmen dar alanda hızı ile yaptığı koşular sayesinde dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyordu. Fiorentina’da yarım sezonda 9 gol atıp 4 asist yapmayı başarmıştı. Bir sonraki (2015-2016) sezon yine İtalya’da kaldı Salah. Bu kez Roma’ya kiralanmıştı.
Roma formasıyla da ligde 34 maça çıkıp 14 gol attı Salah. Gösterdiği grafik ile Roma ertesi sezon 12 milyon sterline bonservisini almıştı. Roma’daki yeni sezonunda Mohammed Salah, 31 maçta oynayıp 16 gol ve 11 asistlik performansı ile o güne kadar ki en iyi sezonunu geçirdi. Spaletti’nin kendisine verdiği katkıyı her fırsatta dile getiriyor Salah: “Roma’da iki sene oynadım. Roma, futbol oynamak için kolay bir yer değil. Orada baskı çok fazladır. Luciano Spalletti bana çok yardım etti. Çok ama çok zeki bir insan. Ona gidip ‘Patron, daha çok gelişmek istiyorum.’ diyordum, o da beni hiç kırmıyordu. Karakterimin gelişmesinde çok yardımcı oldu. Defans yapmayı öğretti.” Spaletti’nin 3’lü forvet sisteminde ileri 3’lünün sağında makine haline gelmişti.
“Liverpool’dan çok etkilenmiştim”
Geçirdiği başarılı sezonun ardından Salah için çalınıyordu Roma’nın kapısı. Salah’ın rüyalarında da hep Liverpool vardı: “PlayStation’da FIFA oynarken bile Liverpool’u seçiyordum. Steven Gerrard, Sami Hyypia, Jamie Carragher, Michael Owen ve Xabi Alonso ile oynuyordum. FIFA’da bile takımım Liverpool’du.” Chelsea zamanlarında Anfield’a deplasmana geldiğinde Salah: “Bir gün buraya geleceğim ve burada oynayacağım.” diye içinden geçirmiş. Sonunda rüyası gerçek oldu, Kırmızılar 42 milyon Euro karşılığında Mohammed Salah’ı kadrosuna kattı.
Liverpool’a geldiği ilk zamanlarda insanlar ona verilen bonservis bedelini fazla bulmuştu. Ama Jürgen Klopp istiyorsa bir bildiği vardı. Liverpool formasıyla ilk Premier Lig maçını Watford’a karşı 1 gol, 1 asistlik performansı ile oynadı. İyi bir başlangıç yaptı. Mısırlı golcü, kariyerinin ilk gol krallığını da burada Liverpool ile yaşadı. 2017-2018 sezonunda Mohammed Salah, Premier Lig’de forma giydiği 36 maçta 32 gol kaydedip 11 asist yapmıştı.
O sezon Liverpool, Şampiyonlar Ligi’nde de vites yükseltiyordu. E Grubu’nu 12 puan ile lider bitiren Liverpool, son 16’da Porto’yu geçerek çeyrek finalde Pep Guardiola’nın takımına rakip olmuştu. Adım adım finale giderken Manchester City’i 3-0 ve 2-1 geçtikleri karşılaşmalarda da Salah boş geçmemişti. Yarı finalde Roma eşleşmesini 5-2 ve 2-4’lük skorlarla geçen Kırmızılar, finalde son 2 kupanın sahibi Real Madrid’in rakibi oldu.
Aslında hepimiz biliyoruz ki Sergio Ramos’un hepimizi kızdıran faulü ve kalede Karius yerine başka bir kaleci olsa Jürgen Klopp, Liverpool’un başında 2 kez Şampiyonlar Ligi’ni kazanmıştı. Salah için de benzer bir durum söz konusuydu. Mısırlı golcü, Şampiyonlar Ligi’nde 13 maçta 10 gol atmıştı. Finalde ise Ramos’un acımasızlığına maruz kalmıştı ve kariyerinin ilk Şampiyonlar Ligi kupası bir sonraki sezona kalmıştı. Ancak büyük kazanmak istiyorsak önce kaybetmeliyiz. Liverpool, 2017-2018 Şampiyonlar Ligi kupasını kaybettiğinde Jürgen Klopp da Kiev’de ertesi gün arkadaşları ile şarkı söylerken aklından bunu geçirmiş olmalı. Liverpool, o sezonu kupasız kapatsa da gösterdiği performans ile tüm dünyaya “Dönüyoruz.” mesajını veriyordu. Bir sonraki sene Premier Lig ve İngiltere’dekiler hariç bütün kupaları müzesine götürecekti. Ardından 2020’de salgın arasında 30 yıldır hasreti çekilen Premier Lig’i kazandı.
2020-2021 sezonu pek çok Liverpoollu için kâbus dolu bir sezondu. Sakatlıklarla dolu sezonda kazanılan kupa sayısı sıfırdı; tabii sezon sonu ligi 3. sırada bitirmeyi saymazsak. Mohammed Salah da geçtiğimiz sezon 37 maçta 22 gol ile takımına katkı verdi. Adı sürekli “Gitmek istiyor. Real Madrid ilgileniyor.” vb. spekülasyonlara karıştı. Neticede Liverpool’da kaldı.
Liverpool kulübü ile sözleşme konusundaki tartışmalar ve spekülasyonlar bir kenara, 2020-2021 sezonuna böyle başlayacağını kimse beklemiyordu Mısırlı yıldızın. Premier Lig’de 8 maçta 7 gol, Şampiyonlar Ligi’nde 3 maçta 5 gol, Liverpool forması ile Premier Lig’de 100. Gol, Liverpool’da artarda 9 maçta gol atan ilk futbolcu vs… Bunlar elbette Salah’tan beklenen performans, ama 2021 model Salah’ta farklı bir şeyler olduğunu onu takip eden tüm futbolseverler görmüştür. Jürgen Klopp, Watford maçı sonrası çıkıp Salah için “Bence şu anda dünyanın en iyi futbolcusu.” dedi. Eğer sakatlık vs. olmazsa (Allah korusun) bu sezon Prime Salah’ın da prime’ını izleyeceğiz. (Hatta bir not ekleyelim, eğer bugün çıkıp Everton karşısında gol kaydederse, Premier Lig’de 200. golünü atmış olacak.)
21. Yüzyıl Muhammed Ali’si
Salah’a bu yakıştırmayı yapmamı abartılı bulanlar olacaktır muhakkak. Ancak yukarıda da anlattığım üzere, Salah Filistin konusunda hali hazırda duruş sahibiydi. Ancak bunu çirkefleşmeden, zekice ve barışçıl yollarla yaptı. Ne yazık ki, Filistin-İsrail arasında yıllardır süregelen savaş son günlerde yine alevlenmiş, tüm dünya seyirci kalıyor ve hatta anlaşılmaz bir şekilde Filistin’i suçluyordu. Avrupa’da sporculara, gazetecilere dahi ‘konuyla ilgili tarafınızı belli etmeyin’ tehditleri savruluyordu. Geçtiğimiz günlerde Mohammed Salah, sosyal medyadan yayınladığı bir video ile yaşananlara sessiz kalmayan futbolculardan biri oldu. Salah videoda “Gazze halkının acilen gıdaya, suya ve tıbbi malzemeye ihtiyacı var. Dünya liderlerini, masum insanların katledilmesini engellemeye davet ediyorum. İnsanlık galip gelmeli.” sözleri ile tüm dünyaya seslendi. Özellikle, bu kadar net tutumların sergilendiği ve Gazze halkının kesin kes yalnız bırakıldığı bir ortamda böylesi büyük bir cesareti göstermesi, bana 20. yüzyılda yaşayan en önemli spor figürlerinden Muhammed Ali’yi hatırlattı.
Salah yayınladığı video haricinde maddi olarak da desteğini sürdürüyor. Liverpool ise konuyla alakalı tek bir cümle dahi etmedi. Tıpkı diğer Avrupa takımları gibi.
Muhammed Salah, Liverpool’da başardıkları ile bir şehrin kahramanı olmuştu. Ama bunu sadece saha içerisinde yaptıkları ile başardı. Saha dışındaki yardımlarından bahsetmiyorum. Liverpool taraftarının bestesinde bahsettiği “Birkaç tane daha atarsa” kısmından bahsediyorum. Müslümanlara “barbar -terörist” diyen Batı dünyasının orta yerinde dinini yaşayan, deplasman yolculuklarında elinden Kur-an’ı Kerim’i düşürmeyen ve her gol attığında önce kafasını kaldırıp parmaklarıyla gökyüzünü işaret ederek gülümseyen, ardından secdeye giden Müslüman bir çocuk yukarıda anlattığım. Üstelik bunu şova dökerek değil sesiz sedasız yapan birisi o. Eğer Anfield tribünleri size “Eğer senin için yeterince, benim için de yeterince iyi. Eğer birkaç tane daha atarsa Müslüman olacağım…” şeklinde beste yapıyor ve Liverpool şehrinde resimleriniz duvarlara boyanıyorsa siz Liverpool için artık bir kahramansınızdır.
2018 Mayıs ayında Guy McKinley adındaki yerel bir sokak sanatçısı, Liverpool şehir merkezinde yer alan caddedeki bir duvara Salah’ın resmini yaptı. Resmin yanındaysa İngiliz yazar Musa Okwonga’nın Salah için yazdığı şiir yer alıyordu:
Liverpoollu Mohamed Salah
Müslüman maestro
Kahire’nin kahramanı
Nil’in altın yüzü
Dünyanın en çabuk Mısırlısı
Gözünü kırptığın an onu kaçırırsın
Her maç gol atıyor
Yani her maçta
Anfield onun seccadesi oluyor
Gamzenur Arık