Önemli Olan Yarışmaktı

Spor insanoğlunun icat ettiği en güzel olgulardan birisi. Dünya üzerinde yapıldığında ve yapanlar izlendiğinde bu kadar ilgi çeken ve insanları bağlayan başka bir bağlantı aracı daha yok. Elbette buna yine insanoğlunun içgüdüsel olarak dışa vurduğu rekabet de eklenince bu araç kitleleri peşinden sürükleyen bir uyarana dönüşüyor. Spor ve olimpiyatların tarihinde rekabet içgüdüsüne karşı davranan insanlar çok görülmediği gibi bu durum olayın ruhuna da ters bir durum. Ta ki Ekvator Ginesi’nden hayatında hiçbir profesyonel yüzme yarışına katılmamış bir yüzücü gelip bu duruma karşı durana kadar. 

Eric Moussambani, IOC başkanı Juan Antonio Samaranch’ın sporu dünyaya yaymanın bir yolu olarak desteklediği bir girişim olan, bir avuç sporcunun yeterlilik standartlarını karşılamasalar bile yarışmasına olanak tanıyan bir program aracılığıyla Olimpiyatlar’a davet edildiğinde bunun olimpiyat tarihine geçen bir olayın ilk adımı olduğuna kimse ihtimal vermiyordu. 

Anavatanı Afrika’da kulvar çizgisi olmayan 20 metrelik havuzda antrenman yapan Moussambani, bu dezavantajları hiç umursamadan ve üstelik açılış töreninde ulusal bayrağını taşıyarak, aralarında bir kadın yüzücünün de bulunduğu 11 kişilik takıma liderlik ediyor ve ülkesini gururla temsil ediyordu.

Olimpiyat mottosu bellidir: Citius, Altius, Fortius. Yani daha hızlı, daha yüksek ve daha güçlü. Eric için ise bu motto daha yavaş hatta en yavaş olarak düzeltilebilir. Nasıl mı? Eric Moussambani Malonga serbest stil 100 metre yarışındaki ilk elemeyi 1.52.72 derecesi ile tamamlayarak bu alanda eşi benzeri görülmeyen bir rekora imza attı. Üstelik aynı seride birlikte yarıştığı yüzücülerden ikisi diskalifiye edildiği için elemeyi de geçmeyi başardı. Kıyaslama yapacak olursak bu derece Pieter van den Hoogenband’ın 200 metredeki dünya rekorunun yedi saniyeden fazla gerisindeydi. 

Olimpiyatlar hatırlandığında en iyileri hatırlansa da yavaş olmak konusunda en iyi olan Eric’i olimpiyat kahramanı yapan bu derecede hedefi çok açıktı. Belirli bir mesafe içerisinde yüzme benzeri hareketler yaparak suyun üzerinde kalmak. Bu sayede ülkesini temsil eden Eric bu hedefi gerçekleştirirken aynı zamanda bir olimpiyat kahramanı olarak tarihe geçmiş oldu. Yarış bittikten sonra ise yaptığı açıklamalarla hem sporseverlerin sempatisini kazandı hem de tüm dünyaya sporun güzelliğini bir kez daha gösterdi. Son 15 metrenin çok zor olduğunu belirten Eric büyük başarısının sırrını şöyle açıkladı: ‘’Devam etmemi sağlayan şey,izleyenlerin tezahüratlarıydı.’’

Baran AKÇAY

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir