SOSYAL MEDYA GÖLGESİNDE BİR TRANSFER YAZI

‘’X,y,z gelirse tamam mıyız?’’

‘’Çekerim uzaktan şutu iyi orta sahamı bakarım keyfime’’

‘’O adam çöp. Bize şu adam lazım’’(oyuncunun piyasa değeri 50 milyon euro civarı)

‘’Sen eğer bu kulübün başkanıysan 30 milyon euroyu koyacaksın ve oyuncuyu indireceksin!’’

Yukarıda yazdığım örnekler bu yaz sosyal medyada dönen transfer dedikodularının sadece bazıları. Eminim ki bu yazıyı okumaya başladıysanız sizin de aklınıza çok daha farklı örnekler gelmiştir.

Yazı sıcak, kurak ve ekonomik açıdan bunalımlı geçen Türkiye topraklarında bambaşka bir konunun içerisinde yer almak seçim döneminde yeterince bunalmış Türk halkına bir nebze olsun rahatlama sağlayacak diye düşünürken kendimizi algı operasyonları, havada uçuşan milyonlar, saniyeler ile değişen transfer çalımları ile çok daha gergin ve sonucu somut bir fayda sağlamayacak bir ortamın içerisinde bulduk. Bu noktaya gelmemizdeki en büyük etken ise Elon Musk isimli şahsın ismini her kafasına estiğinde değiştirdiği aplikasyonun içerisindeki kullanıcıların yarattığı enteresan algılarla hareket eden futbol sohbetleri.

’Peki bu ortamdan kim kazanıyor?’’

Kaybedenler açıkça belli olduğuna göre kazananlar da aslında belli. Transfer çalımı ve rekabet kavramı üzerinden para kazanan başta menajerler olmak üzere, menajerler ile iş yapan gazeteciler, koltuğunu korumak isteyen yöneticiler, sosyal medya taraftar fenomenleri ve futbol ekonomisindeki sanal gündemden rant devşiren her bir birey ve oluşum.

‘’Transfer çalımı’’ kavramı Türkiye’nin gündemine yeni gelmiş bir kavram değil elbette. Geçmişte özellikle büyük takımların birbirlerinin ellerinden aldıkları oyuncular ile transfer dönemlerinin tansiyonu yükselirken kazanan taraftar bir kupa kazanmış kadar sevinir, oyuncuyu kaybeden taraf ise üzülürdü. Bu transfer dönemi ise bu anlamda Türk futbol tarihinde oldukça farklı bir yer alacak fakat bu durumun çalım sayısı ile bir ilgisi yok.

‘’Futbol ve ülke ekonomisi arasında ciddi bir tutarsızlık var.’’

Alınan futbolcuların forma fiyatları bile ceplerimizi yakarken havalimanına dahi giderek futbolcuları karşılıyor, her maç rakiplere ağır küfür ve hakaret ediyoruz. Alınan futbolculara göre yönetimlere bol hashtagli tweetler atıyor ve çocuksu bir tavırla onlara gerçek dışı öneriler yapıyoruz.

Peki gerçek ne?

Formasını bile almakta güçlük çektiğimiz, maçlarına bilet bulamadığımız, bulsak da alamadığımız kulüplerimiz bize her zamankinden daha uzak.

Baran AKÇAY

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir